A. UZLAŞMA KELİMESİNİN ANLAMI
Uzlaşmak
durumu, uyuşma, uzlaşı, uzlaşım, mutabakat, konsensüstür. Toplum bilim terimi
olarak; Bireylerin ya da toplumsal kümelerin, toplumsal değerlerin
paylaşılmasında karşılıklı ödünlerle aralarında bir anlaşmaya varmalarıdır.
1. CMK kapsamında uzlaşma; Uzlaşma kapsamına giren bir suç nedeniyle, şüpheli veya
sanık ile mağdur veya suçtan zarar görenin Kanundaki usul ve hükümlere uygun
olarak uzlaştırma sureci sonunda anlaştırılmış veya anlaşmış olmalarıdır.
Uzlaştırmanın sözlük anlamı ise uyuşmazlığın çözümlenebilmesi amacıyla yapılan yasal
çalışmaların tümü. İki yanın birbirine uymayan isteklerinde karşılıklı
yararları birbirine yakınlaştırma yoluyla karşıtları arasında bir anlaşma
sağlamadır.
2. CMK kapsamında uzlaştırma: Uzlaşma kapsamına giren bir suç nedeniyle şüpheli veya sanık
ile mağdur veya suçtan zarar görenin, Kanun ve Yönetmelikteki usul ve
hükümlere uygun olarak uzlaştırması aracılığıyla yada hakim veya Cumhuriyet
savcısı tarafından anlaştırılmaları suretiyle uyuşmazlığın giderilmesi surecidir.
Uzlaşmaya ilişkin hükümler ilk haliyle hem ceza hem de usul yasamızda ayrı ayrı
düzenlenmişken 5560 sayılı yasa ile tüm hükümleriyle usul yasasının kapsamına
alınmıştır
B. UZLAŞMA KURUMUNUN
İLKELERİ VE ŞARTLARI
1.
Uzlaştırma ancak şüpheli veya sanık ile mağdur veya suçtan zarar görenin özgür
iradeleri ile rıza göstermeleri hâlinde gerçekleştirilir.
2. Şüpheli,
sanık, mağdur veya suçtan zarar gören Türkçe bilmiyorsa veya engelli ise
Kanunun 202 nci. maddesi hükmü uygulanır.
3. Aralarında iştirak ilişkisi olsun
veya olmasın birden çok kişi tarafından işlenen suçlarda, ancak uzlaşan şüpheli
veya sanık uzlaşmadan yararlanır. (Cmk.255)
4.Fazla kişinin mağduriyetine veya
zarar görmesine sebebiyet veren bir suçtan dolayı uzlaştırma yoluna
gidilebilmesi için, mağdur veya suçtan zarar görenlerin hepsinin uzlaşmayı
kabul etmesi gerekir.
5.Uzlaştırmanın
sonuçsuz kalması hâlinde tekrar uzlaştırma yoluna gidilemez.
6. Teklifinde
bulunulması veya teklifin kabul edilmesi, soruşturma ya da kovuşturma konusu
suça ilişkin delillerin toplanmasına ve koruma tedbirlerinin uygulanmasına
engel değildir.
7.Uzlaşmaya tâbi suçlarda, uzlaştırma
girişiminde bulunulmadan, kamu davasının açılmasının ertelenmesi veya hükmün
açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemez.
8. Cumhuriyet savcısı
uzlaştırmadıysa, soruşturmanın gizliliği ilkesine uygun davranmakla yükümlü
olduğunu belirtmekle yükümlüdür.
9.Uzlaştırma sürecinde yapılan açıklamalar
herhangi bir soruşturma, kovuşturma ya da davada delil olarak kullanılamayacağı
gibi müzakerelere katılanlarda verilen bilgilere ilişkin olarak tanıklık yapmak
zorunda bırakılamazlar.
10. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar
görenden birine ilk uzlaşma teklifinde bulunulduğu tarihten itibaren,
uzlaştırma girişiminin sonuçsuz kaldığı ve en geç, uzlaştırmasının raporunu
düzenleyerek Cumhuriyet savcısına verdiği tarihe kadar dava zamanaşımı ile
kovuşturma koşulu olan dava süresi işlemez.
C. UZLAŞMA KAPSAMINDA OLAN SUÇLAR
1.
Kasten Yaralama Suçu (TCK m. 86, 3.
fıkra hariç)
2.
Kasten Yaralamanın İhmali Davranışla
İşlenmesi (TCK m. 88)
3.
Taksirle Yaralama Suçu (TCK m. 89)
4.
Konut ve İşyeri Dokunulmazlığını
İhlal Suçu (TCK m. 116)
5.
İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali
Suçu (TCK m. 117/1)
6.
Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma
(TCK m. 123)
7.
Hakaret Suçu (TCK m. 125) Kişinin
Hatırasına Hakaret Suçu (TCK m. 130)
8.
Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçu
(TCK m. 132)
9.
Konuşmaları Dinleme ve Kayda Alma
Suçu (TCK m. 133)
10.
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu
(TCK m. 134)
11.
Alacağın Tahsili Maksadıyla Cebir ve
Tehdit Kullanılması (TCK m. 150)
12.
İbadethaneler ve Mezarlıklara Zarar
Verme Suçu (TCK m. 153)
13.
Hakkı Olmayan Yere Tecavüz Suçu (TCK
m.154)
14.
Bedelsiz Senedi Kullanma Suçu (TCK m.
156)
15.
Kayıp veya Ele Geçen Eşyayı Tasarruf
Suçu (TCK. m. 160)
16.
Şirket veya Kooperatifler Hakkında
Yanlış Bilgi Verme Suçu (TCK m. 164)
17.
Suç Eşyasını Satın Alma veya Kabul
Etme Suçu (TCK m. 165)
18.
Bilgi Vermeme Suçu (TCK m. 166)
19.
Açığa İmzanın Kötüye Kullanılması
Suçu (TCK m. 209)
20.
Aile Hukuku Yükümlülüğünün İhlali
Suçu (TCK m. 233/1)
21.
Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması
(TCK m. 234)
22.
Ticari sır, bankacılık sırrı veya
müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması (dördüncü fıkra
hariç, TCK m. 239)
23.
Yabancı devlet bayrağına karşı
hakaret (TCK m. 341)
24.
Yabancı Devlet Temsilcilerine Karşı
İşlenen Suçlar (TCK m. 342)
6763
sayılı Kanun’un 34 maddesi ile uzlaşma kapsamına giren suçlar
1. Malvarlığı itibarıyla büyük bir
zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehdit
(TCK m. 106)
2.
Tehdit Suçu (TCK m. 106/1)
3.
Hırsızlık (TCK m. 141)
4.
Kullanma hırsızlığı (TCK m. 146)
5.
Mala Zarar Verme TCK m. 151
6.
Güveni
Kötüye Kullanma TCK m.155
7.
Dolandırıcılık (TCK m. 157)
8.
Dolandırıcılığın,
bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla işlenmesi hali (TCK m.
159)
9. Yağma ve nitelikli yağma hariç
“Malvarlığına Karşı Suçlar” başlığı altında yer alan suçların haklarında
ayrılık kararı verilmiş olan eşlerden birinin, aynı konutta beraber
yaşamayan kardeşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamakta olan amca,
dayı, hala, teyze, yeğen veya ikinci derecede kayın hısımlarının zararına
olarak işlenmesi hali (TCK m. 167)
10. Mağdurun veya suçtan zarar görenin
gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen
çocuklar bakımından ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya
adli para cezasını gerektiren suçlar (CMK m. 253/1-c)
D. SORUŞTURMA SIRASINDA UZLAŞMA
1.Uzlaşma
Teklifi
Soruşturma
konusu suçun, uzlaşmaya tâbi olması ( 4.başlıkta belirtilen suçlar ve uzlaşmaya
tabi özel hukuktan doğan diğer suçlar) ve işlendiği hususunda yeterli şüphenin
bulunması hâlinde; Cumhuriyet savcısı, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar
görene uzlaşma teklifinde bulunur. Cumhuriyet savcısının yazılı ya da acele
hallerde sözlü tâlimatı üzerine, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene
adlî kolluk görevlisi de teklifinde bulunabilir. Sözlü emir, en kısa sürede
yazılı olarak da bildirilir. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar görenin reşit
olmaması ya da kısıtlı olması hâli ile mağdur veya suçtan zarar görenin ayırt
etme gücü bulunmaması durumunda, teklifi kanunî temsilcilerine yapılır.
Bu kişilerin ayırt etme gücüne sahip olup olmadıkları Cumhuriyet savcısı tarafından
araştırıldıktan sonra uzlaşma teklifinin muhatabı belirlenir.
Uzlaşma teklifinde
bulunulması hâlinde; şüpheliye, mağdura veya suçtan zarar görene ya da kanunî
temsilcilerine, uzlaşmanın mahiyeti ve uzlaşmayı kabul veya reddetmenin hukukî
sonuçları açıklanır.
Uzlaşma
müzakerelerine şüpheli, mağdur, suçtan zarar gören, kanunî temsilci, müdafi ve
vekil katılabilir. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar görenin kendisi veya
kanunî temsilcisi ya da vekilinin haklı bir mazereti olmaksızın müzakerelere
katılmaktan imtina etmesi hâlinde, ilgili taraf uzlaşmayı kabul etmemiş
sayılır.
2.Uzlaşma
Teklifinde Karar Süresi
Uzlaşma teklifinde
bulunulanlardan herhangi biri, en geç üç gün içinde teklifi yapan adlî kolluk
görevlisine ya da görevli Cumhuriyet savcısına kararını bildirmediği takdirde, uzlaşma teklifi
reddedilmiş sayılır. (Cumhuriyet savcılarının böylesi önemli bir konuda daha
dikkatli davranmalı ve uzlaşma teklifini aceleye getirmemelidir. Kovuşturmaya
karar verilmesi halinde mahkemelerdeki iş yükünün artığı göz ardı
edilmemelidir. '' Hatta uzlaşma teklifinin çarşamba günleri yapılmasının 3
günlük uzlaşma kabul ve red süresinin 6 güne çıkaracak olması sebebiyle uzlaşma
teklifi çarşamba günleri yapılmalıdır.'' )TBB. Dergisi, Sayı 77, 2008 Bu
durumda, Kanunun 255 inci maddesi hükmü saklı kalmak üzere, ayrıca diğerlerine uzlaşma teklifinde
bulunulmaz.
Ayrıca
savcılık makamının veya adli kolluğun uzlaştırma teklifinin reddedilmesine
rağmen, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören uzlaştıklarını gösteren
belge ile en geç iddianamenin düzenlendiği tarihe kadar Cumhuriyet savcısına
başvurarak uzlaştıklarını beyan edebilir. Bu durumda Cumhuriyet Savcısı
tarafından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verebilir.
3.Soruşturma
Evresinde Uzlaşmanın Sonuçları
Uzlaştırma sonucunda
şüphelinin edimini def’aten yerine getirmesi hâlinde, hakkında kovuşturmaya yer
olmadığı kararı verilir.
Böylelikle
mağdur, uzun olan yargılama sürecinden kurtularak kısa yoldan zararının
giderilmesini sağlamış olur. Şüpheli açısından ise cezai müeyyideye çarptırılma
tehlikesi ortadan kalkmış olur.
Ancak
edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya
süreklilik arz etmesi hâlinde, Kanunun 171 inci maddesindeki şartlar
aranmaksızın, şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı değil, kamu
davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilir ve bu süre zarfında zaman
aşımı işlemez.
Uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmesi hâlinde ,
kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Uzlaşmanın gereklerinin yerine
getirilmemesi hâlinde ise Kanunun 171 inci maddesinin dördüncü
fıkrasındaki şart aranmaksızın, kamu davası açılır.
E. MAHKEME AŞAMASINDA UZLAŞMA
1.Mahkeme
Aşamasında Uzlaşmanın Şartları
1.
Kamu davası açıldıktan sonra
aşağıdaki durumların varlığı hâlinde, uzlaştırma işlemleri soruşturma
aşamasında Kanunun 253. Maddesinde belirtilen esas ve usule göre, mahkeme
tarafından yapılır:
2.
Kovuşturma konusu suçun hukukî
niteliğinin değişmesi nedeniyle uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması,
3.
Soruşturma aşamasında uzlaşma
teklifinde bulunulması gerektiğinin ilk olarak mahkeme aşamasında
anlaşılması,
4.
Cumhuriyet savcısı tarafından
iddianame düzenlenmeksizin doğrudan doğruya mahkeme önüne gelen uzlaşmaya tâbi
bir fiilin varlığı,
5.
Mahkeme aşamasında kanun değişikliği
nedeniyle fiilin uzlaşma kapsamına girmesi.
6.
Mahkeme aşamasında yapılan uzlaşma
teklifi reddedilmesine rağmen, taraflar uzlaştıklarını gösteren belge ile en
geç duruşmanın sona erdiği açıklanıp hüküm verilmeden önce mahkemeye başvurarak
uzlaştıklarını beyan edebilirler.
2.Mahkeme Aşamasında Uzlaşmanın Sonuçları
Uzlaşma
gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini def’aten
yerine getirmesi hâlinde, davanın düşmesine karar verir. Edimin yerine
getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik
arzetmesi hâlinde; sanık hakkında, Kanunun 231 inci maddesindeki şartlar
aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir ve
geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez.
Hükmün
açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşmanın
gereklerinin yerine getirilmesi hâlinde, açıklanması geri bırakılan hüküm
ortadan kaldırılarak davanın düşmesine karar verilir. Hükmün açıklanmasının
geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine
getirilmemesi hâlindeyse mahkeme tarafından, Kanunun 231 inci maddesinin
onbirinci fıkrasındaki şartlar aranmaksızın, hüküm açıklanır.